30 Nisan 2013 Salı



YABANCI YAYINLARI'NDAN YEPYENİ BİR KİTAP .

ÇOK YAKINDA BİZ OKUYUCULARLA BULUŞACAK .MERAK ETTİĞİM BİR KİTAPTI ŞAHSEN . KAPAĞI DA ÇOK GÜZEL OLMUŞ .(Duygu )

NEREDESİN BERNADETTE ?
? :


YABANCI'DAN BİR BOMBA DAHA! 
ÇOK YAKINDA TÜM KİTAPÇILARDA!

Maria Semple'dan Neredesin Bernadette?

Bernadette… kayıp bir anne.
Bernadette’in kocası Elgie… bir Microsoft dehası.
Bee… onların 15 yaşındaki kızı.
BİR ÇOCUK, BİR ANNE ve BİR BABA
YETERLİ Mİ AİLE OLMAYA?

“Ellen”, “Saturday Night Live”, “Mad About You” ve “Arrested Development” gibi program ve dizilerin de yazarlığına imza atan Maria Semple’dan, hem öyküsüyle hem de dili ve üslubuyla dikkat çeken, benzersiz bir roman.

Son derece komik olan bir öykü bir o kadar içten ve trajik olabilir mi?

29 Nisan 2013 Pazartesi


Bir Kari Vaara kitabını daha üzülerek bitirdim... Kari ile muhatap olmak son derece keyifli bir olay... bir önceki kitapta kendisini beyin tümörü ile baş başa bırakmıştım... bu kitaba da aynı halde başladık... konu ilk iki kitaptan çok farklı bir şekilde gelişti... Kari Vaara değişti... zaten çılgın bir tip olan adamımız bu kitapta çılgınlığın zirvesine ulaştı... bir ara ne olacak bu adam böyle diye kara kara düşündüm... hatta geçirdiği değişime çok üzüldüm... ama umudumu da yitirmedim ... başta çok iyi niyetle başladı fakat kendisi kullanıldığını anlamakta gecikti... sonra da düzeltmek için uğraşırken işlerin içine de etti... ama Kari Vaara'nın işlerin içine etme şekli sizi kitaba feci şekilde bağlıyor... ilk iki kitabı okuyanlar bilir (okumayanlar öğrensin derim ;) ) biraz fazla dik kafalı bir adamdır ve çok fazla kendi adalet sistemini kullanır... çoğu zaman ise işleri düzeltmeye çalışırken fazlaca insanı kızdırır ama yine de kahraman olmayı başarır... biraz isteksiz bir kahramandır... hatta kahraman mı değil mi tartışılabilir ... kendine özgü bir adamdır ve özün de çok da iyi bir kalbi var... fakat kendini suçlayacak bir şey bulmayı da her zaman başarır.... işte Kari Vaara böyle bir adamken suçluluk duygusunu kullanıp kendisine piyon muamelesi yapıldı... ama unuttukları şey Kari'nin azmiydi... olaylarda kullanıldığını anlar anlamaz düzeltmek için yola koyuldu... dedektifimizin bu kitapta bir de ekip oluşturduğu iki arkadaşı vardı... ikisi de onun kadar çatlak karakterler... biri Tatlım kendisi 21 yaşın da bir dev ve şiddet uygulama konusun da uzman... üstelik hiç bir şey hissedemeden şiddet uygulayabilme kapasitesi çok yüksek... ve tabi psikolojik olarak bozuk... ikinci ortağı Milo'yu ise bir önceki kitaptan tanırsınız... çok yüksek IQ'lu bir zekaya sahip ve elektronik konusun da uzman... şiddetten zevk alma eğilimin de ve psikolojisi Tatlım'dan bile bozuk... bu üç ilginç karakter bir arada gizli bir göreve ve bir cinayet olayını çözmeye atanır... olaylar çok ilginç bir şekilde politika ve ırkçılığın karıştığı boyutlara ulaşır... bu kitap birazda Fillandiya'nın politik durumu ile ilgili... bu kısım biraz insanı yorsa da kitaba farklı bir boyut kazandırmış... her zaman ki gibi Kari ve hayatı da bu kitap ta bol miktar da vardı... karısı ve kızı ile ilişkisi de çok iyi bir şekilde işlenmişti... hem yeni olayları hemde Kari'nin ilerleyen hayatını bir arada takip ediyoruz seride... üstelik ben kitabın sonundan da memnun kaldım ;) bu yazar ve tarzı tam anlamı ile polisiye... dörtdörtlük bir suç romanı... ben yazarı ve seriyi seviyorum ve takipteyim... Kari Vaara ile yeni bir buluşmaya kadar kendisini özleyeceğim... tavsiye ediyorum okuyun!!!

27 Nisan 2013 Cumartesi


her zaman ki gibi Eve Dallas serisinden yeni bir kitabın çıkacağı haberi ile elimde ki okunmamış BAŞTAN ÇIKARAN ÖLÜM kitabını okudum... yeni kitap garantisi olmadan elimde ki Nora stokunu eritmek istemediğimden acayip bir alışkanlık icabı okuyamıyorum kardeşim.... Norasız kalmak tırsıtıyor beni :) işte yeni kitap rahatlığıyla bu kitaba da başladım keyifleee ... hızla başladı kitap... Roarke olmadan uyku sorunu yaşayan Eve'imiz kabus görerek dünyama giriş yaptı (haksız değil hatun Roarke olmadan uyumak zor olur bence de ).... her zaman ki gibi bulunan bir ceset ile serüven başladı... Eve bu sorunu nasıl çözecek diye düşüne düşüne ve olaya kendimi kaptırarak okurken bir yandan Eve ve Roarke aşkı bir yanda Peabody ve McNab ilişkisi ile de polisiye ve aşk keyfimi  birleştirdim.... kısca son derece keyif aldığım bir seri... Nora ne yazsa okunur buna alışveriş listesi bile dahil bence.... kadının  bu kadar kitabı boşuna satılmıyor vesselamm! her zaman kurguladığı karakterlere hayran oluyorsunuz... zaten Roarke üstüne kurgulanmış erkek karakter yoktur...O muhteşem erkek karakterlerin nirvanasına ulaşmış durumda... bu seriye el atıp ta bu adama aşık olmayan neredeyse yok gibi.... ama Eve de kadın karakterlerin en iyilerinden biri hakkını yememek lazım... sıkı bir kadın çok da cesur... ama Noranın en iyi özelliği yan karakterlerin de kitabı alıp götürmesi... serinin her kitabı ile birlikte karakterlerin  gelişen hayatlarını okumak ilerlediklerini görmek bambaşka bir keyif... zaten seri okumanın güzelliği de burada... tabi bir de serileri SERİ  bir şekilde okuyabilsek!!! kısaca "serilere el atarım korkmam ben arkadaş!" diyen herkese tavsiyemdir :)

26 Nisan 2013 Cuma



TANITIM YAZISI :                                                                             


 HARLEQUIN YAYINLARI : MAYIS AYI /2013:



MARGARET WAY - GEÇMİŞİN BAĞLADIKLARI

Bir Baron ve hiç tanımadığı varisi… Şimdilik!
Cate Hamilton ve Ashe Carlisle, yedi yıl önce karlarla kaplı güzel bir İngiliz taşrasında, birbirlerine umutsuzca âşık oldular. Ancak baronluk unvanını devralan Ashe, artık Cate’in dünyasına ait değildi. Kalbi kırılan Cate, Avustralya’ya döndüğünde, hiç bilmediği bir sırrı da beraberinde taşıyordu. Sidney’de yolları yeniden kesiştiğinde, ikisi de derin aşklarını inkâr edemeyeceklerdi.

NIKKI LOGAN - KAYIP GİZLİ MEKTUP

İki ailenin hayatını değiştiren gizli bir mektup… New York’tan Teksas’a yolculuk...
Eski bir balerin olan Eleanor Patterson, tüm hayatının bir yalan olduğunun farkına varır. Gerçeği öğrenmek için Larkville’e doğru yola koyulur. Şerif Jerry Jackson, bir sığır sürüsünün ortasından kurtardığı bu kadının çekim gücünden nasibini alacaktır. Her ikisi de geçmişlerinden gelen katı kurallarına rağmen birbirlerine şans vermek isterler...
TANITIM YAZISI :

HARLEQUIN YAYINLARI - MAYI AYI /2013:



LUCY MONROE – EVLİLİK PAZARLIĞI

Ariston başını ona doğru eğdi. “Merak ediyorum,” dedi. “Dudaklarının tadı, hâlâ iki sene önceki kadar tatlı mı?” Chloe'nin verecek bir cevabı yoktu. Eskiden olduğu gibi tadı aşk gibi miydi? Bu öpücük acıtır mıydı yoksa iyileştirir miydi? Hayatına devam etme isteğini kolaylaştırır mıydı yoksa zorlaştırır mıydı? Ariston’un dili Chloe’nin dudaklarının üzerinde hafifçe gezindi, kendine bir yer arıyordu. Chloe’nin zihninde çığlıklar vardı, bu çok tehlikeliydi ama artık çok geçti.

MELANIE MILBURNE – PIRLANTALARIN BEDELİ

Mario’nun parmağı kadının çenesinden dudaklarına doğru ilerlemekteydi. Sabrina her bir hücresinin bu dokunuşa tepki vermesinin çaresizliğini yaşamaktaydı. “Haydi ama bu doğru değil, Sabrina?” Mario’nun ses tonu, içinin ürpermesine sebep olmuştu. “Bu yumuşaklığı tatmak istemeyecek bir erkek olabileceğini düşünemiyorum. Bana kendini sunduğunda ne kadar baştan çıkarıcı olabileceğini kendi gözlerimle gördüm. Tadı damağımda halen...”
TANITIM YAZISI :

HARLEQUIN YAYINLARI : MAYIS AYI /2013:       



CATHERINE MANN – ŞANS BONCUKLARI 

Duarte cep telefonunu Kate’e uzattı. Ben hazırlanana kadar görüşmen bitmiş olsun.” Sonra sakince, üzerindeki robun kuşağını çözdü. Kate şaşkınlıktan neredeyse dilini yutacaktı. Duarte robu çıkarıp kenara bıraktı. Kate karşısında beliren muhteşem vücudu görünce bir an nerede olduğunu unutacak gibi oldu. Duarte’yi izlemekten kendini alamıyordu. Kate dikkatini elindeki telefona vermeye çalışarak kız kardeşinin numarasını tuşlayarak hoparlörü ayarladı. Jennifer’ın tedirgin sesi duyuldu. “Alo? Kimsiniz?”


CATHERINE MANN – ONCA ACIDAN SONRA

Bebeğin babası o olamazdı, mümkün değildi bu!
Carlos Medina, asla çocuğu olmayacağını çok iyi biliyordu ama Lilah Anderson, birlikte oldukları gece hamile kaldığını iddia ediyordu. Carlos bir prense yakışacak şekilde onurlu davranarak bebeği kabul etmeye karar verdi. Carlos onunla evlenmek istiyordu ama Lilah ondan aşkını da istemekle fazla şey mi bekliyordu?


TANITIM YAZISI :

HARLEQUİN YAYINLARI - MAYIS AYI /2013:



LYNNE GRAHAM – SİCİLYA TARZI İNTİKAM

Sicilya tarzı intikam mı, aşk mı? 
Sicilyalı sanayi devi Leone Andracchi, kız kardeşinin intikamını almak amacıyla, güzeller güzeli Misty’i silah olarak kullanmaya karar vermişti. Nasıl bir erkek, intikam uğruna, bir kadını duygusuz, cansız bir obje gibi kullanıp bir kenara atabilirdi ki? Son derece zekice ama duygusuzca yapılmış olan bu plan başarılı olacak mıydı? Ama bu Sicilyalı muhteşem erkeğin öngöremediği bir şey vardı: Aşk!

LYNNE GRAHAM – AŞKIN VARİSİ

Bir şeyhi şantajla evliliğe zorlamak…
Veliaht prens Jaspar al-Husayn, Frederica’nın kuzeninin ölümünden sonra, toparlamaya çalıştığı hayatına birden dalıp yeğenini ülkesine götürmek istediğinde Freddy, sevgiyle bakıp büyüttüğü çocuktan ayrılmayı öyle kolay kabul etmeyecekti. Cesur yanı Beny’nin kaçırılması karşısında öyle hiçbir şey yapmadan durmamasını söylüyorsa da mantıklı tarafı onu geri almak için tek yol olduğunu biliyordu: Jaspar ile evlenmek!


TANITIM YAZISI :


HARLEQUIN YAYINLARI - MAYIS AYI /2013:

NORA ROBERTS – GİZEMLİ KOMŞU

Çalışırken yanında birinin olması Cybil’i rahatsız etmezdi aksine o bundan hoşlanırdı. Sessizliği ve yalnızlığı seven biri değildi. Bu yüzden de New York’ta yaşamaktan, meraklı ve gürültücü bir avuç komşunun bulunduğu küçük bir apartmanda oturmaktan hiç şikâyeti yoktu. Bu tip şeyler onu hem kişisel olarak tatmin ediyor hem de mesleğine malzeme oluyordu... 
Adamın adı, Preston McQuinn’di ve gizemli biri olduğunu düşünmezdi. Sadece yalnızlığı seven biriydi ve dünyanın en kalabalık şehirlerinden birine sürüklenmesinin nedeni de bu yalnız kalma arzusuydu. Saksafonunu kutusuna koyarken, kısa bir süreliğine bu şehirde olduğunu düşündü. Connecticut’ın kayalık sahilindeki evinin tamiratı iki ay içinde bitecekti. Çoğu insan bu evin, onun kalesi olduğunu düşünürdü ve Preston için bu çok normal bir durumdu. Bir erkek, kendi kalesinde, yalnız başına, huzur içinde yaşayabilmeliydi...

LYNNE GRAHAM – BEN SENDE TUTUKLU KALDIM

Bir şeyhin hareminde tutsak kalmıştı! Tilda, Bakhar Veliaht Prensi Rashad’la yaşadığı kısa ilişki için çok pişmandı. Ancak fakir ailesinin ona yüklü miktarda borcu vardı. Rashad şimdi ona şantaj yapıyordu. Tilda bu borcu en kısa sürede ödemeliydi. Onun cariyesi olarak.
Çok geçmeden, Tilda, onun çöldeki krallığında bir tutsak olmuştu. Rashad, onu halka kadını olarak tanıttı. Bakhar kanunlarına göre artık sonsuza kadar birbirlerine bağlanmışlardı. Karı-koca olarak!


HARLEQUİN -MAYIS AYI /2013  


RAINTREE: CEHENNEM - LINDA HOWARD 

Raintree Klanı tarafından bozguna uğratılmalarından iki yüz yıl sonra Ansara büyücüleri, bu en amansız düşmanlarının karşısına bir kez daha çıkmaya hazırlanıyorlardı. Dante Raintree bir kral olarak klanını korumak zorundaydı ama karşısına çıkan Lorna Clay sadece yüreğini değil, neredeyse klanına duyduğu sadakati bile sarsacaktı. Lorna’ya güvenemediği gibi ondan uzak da duramıyordu.
Reintreeler, doğaüstü güçlere sahip olmalarının yanında, modern hayatın içinde yaşıyorlardı. Bu savaş, klanın sadakat ve ilişkilerini test edecekti.
Düşmandan gelen ilk darbede her zaman hükmettiği ateş bu kez onu yeniyordu. Dante, klanıyla birlikte, galip çıkamayabilecekleri bir kavgayla yüzleşmek zorundaydı.


TANITIM YAZISI : 
 HARLEQUİN YAYINLARI - MAYIS AYI /2013:

CHRISTINE MERRILL - KONAĞIN YENİ DÜŞESİ




Miranda’nın içinde, karşı koyamadığı bir ateş yükselmeye başlamıştı. İlk kez bir erkekle bu kadar yakınlaşıyordu ve bedeni buna karşı koymayı bir türlü beceremiyordu. John, dilini, onun dudaklarının arasına sokmaya çalıştı. Miranda artık bundan geriye dönüş olmadığını biliyordu ve dudaklarını araladı. Ancak John’un tavrı vahşileşmeye başlamıştı. Elleri Miranda’nın en mahrem yerlerine uzanmaya çalışıyor, onu istemediği şeyler yapmaya zorluyordu. Miranda’nın bir anda aklı başına geldi. Onu iterek kendinden uzaklaştırmaya çalıştı. Ancak John’un onu bırakmaya niyeti yoktu. Onu daha da sıkı tutmaya başlamıştı. Miranda, tüm gücüyle onu itti. Genç adam dengesini kaybederek yere düştü. John, başını kaldırıp, Miranda’ya baktı. Gözlerinde şeytani bir parıltı vardı.Miranda koşarak odasına girdi ve kapıyı ardından kapatıp anahtarı kilidin yuvasında çevirdi. Koridorda ayak sesleri duyuluyordu.



HARLEQUİN YAYINLARI - MAYIS AYI 2013 .


Hepsi de birbirinden  güzel değil mi?? (DUYGU)

25 Nisan 2013 Perşembe

Ejderin Arzusu kitabını benim gibi sabırsızlıkla bekleyenlere müjde!!!
Kitap yarın( 26.04.2013)  İzmir Fuarın da görücüye çıkıyor :)
gidebilirsem almalıyım kesinlikle...
önümüzde ki hafta ise raflarda ki yerini alacak :)
kaçmaz anacım bu kitap... ilk kitabı ben çooook severek okumuştum... maço erkek karakterler, çoook sıkı kadın karakterler ... sert ama çok güzel bir şak okumak için biçilmiş kaftan :)

Harlequin Yayınları Yeni Serisi .....



LİNDA HOWARD OLUR DA OKUNMAZ MI???
KAPAK GÖRSE
Lİ DE KONU DA HARİKA ....
ALINTI BU KİTABI OKUMALISIN DİYEEE BAĞIRIYOR ANACIM :)

Bir kadınla bir adam polis kordonunun gerisinde durmuş, yangını izliyorlardı. “Lanet olsun,” dedi kadın aksi bir sesle. Kadının adı Elyn Campbell’di, Ansara klanının en güçlü Ateş Ustasıydı, elbette Dranir’den sonra. 
Dante Raintree hakkında bildiklerini ateş hakkında bildikleriyle bir araya getirmiş, güçlü birkaç büyünün de yardımıyla Raintree Dranir’i ortadan kaldıracak bir plan yapmıştı ama plan başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
“Haklısın.” Ruben McWilliams da üzüntüyle başını salladı. Tüm planlamaları, ince hesaplamaları kelime anlamıyla, duman olup uçmuştu. “Neden işe yaramadı dersin?”
“Bilmiyorum. Raintree’nin o kadar güçlü olduğunu zannetmiyorum. Kimse, hatta bir Dranir bile bu kadar güçlü olamaz, ölmesi gerekirdi.”
“Demek ki gelmiş geçmiş en güçlü ya da en şanslı Dranir’le karşı karşıyayız.”
“Belki de tahminimizden daha çabuk kaçmıştır. Durup ateşi kontrol etmeye çalışmak yerine bir deliğe saklanmıştır.”
Ruben içini çekti. “Belki. Onu ne zaman dışarı çıkardıklarını göremedim, ben onu fark edene kadar bir yerlerde beklemiş olabilir. Görüş alanımda itfaiye araçları vardı ve çok kalabalıktı.”
Elyn yıldızlı gökyüzüne baktı. “Öyleyse iki muhtemel senaryomuz var. Birincisi, bu adam korkak bir tavuk gibi kaçtı. İkincisi ve korkarım ki bu daha kuvvetli bir ihtimal; Dranir düşündüğümüzden daha güçlü. Cael bundan hiç hoşlanmayacak.”
Ruben tekrar içini çekti. “Sanırım daha fazla erteleyemeyiz, arayıp haber vermemiz gerek.” Cebinden telefonunu çıkardı ama kadın onun kolunu tuttu.
“Cep telefonunu kullanma, güvenli değil. Otele dönene kadar bekle, oradan ararız.”
“İyi fikir.” Cael Ansara’yı ne kadar geç ararsa o kadar iyiydi. Cael, Ruben’in anne tarafından kuzeniydi ama akraba olmaları bu piçin ona müsamaha göstereceği anlamına gelmezdi. Ruben, piç lafını hem gerçek hem de mecâzi anlamda geçirmişti aklından. Dranir’e karşı Cael’le işbirliği yapması çok da akıllıca bir iş olmayabilirdi aslında. Ansara’nın iki yüz yıllık yeniden toparlanma sürecinin ardından artık yeterince güçlendiği ve Raintreeler’i yok edebilecekleri konusunda Cael’e katılmıştı ama yanılıyor olabilirdi. Cael yanlış düşünüyor olabilirdi.

24 Nisan 2013 Çarşamba


ALTIN KİTAPLAR: LUCY ROBİNSON - TÜM ZAMANLARIN EN GÜZEL AŞK HİKAYESİ ADLI KİTABA YORUMUM: (DUYGU):

Çevirisi son derece sade ve akıcıydı .Kelime hatasına bile rastlamadım.Titiz bir çalışmanın ürünü olduğu buradan belliydi  zaten .

Chick-lit tarzında yazılmış bir roman .Okurken sayfalar  su gibi aktı. Bunda tabi ki çevirmenin büyük katkısı olduğunu düşünüyorum .Okurken çoğu yer de güldüm , çoğu yer de duygulandım .

Kitabın benim için tek olumsuz yanı ; biraz fazla argo sözcükler in olmasıydı .Tabi  argo sözcükler de kitaba ayrı bir hava katmıştı . J

Kitabın konusuna gelirsek ; Fran adlı bir kadının , doğumgünün de  erkek arkadaşı (Michael ) tarafından  beklenmedik bir şekilde  , belli bir süreliğine terk edilmesi  (üç aylık bir süreç için ), bunun akabinde hayatında yaşadığı zorluklar , arkadaşlarının ona yardım etme çabaları , ailevi ilişkiler ,  arkadaşlık – dostluk ilişkileri , kedisiyle yaşadığı  olaylar ve yaptığı diyaloglar ( o diyologlar da o kadar çok güldüm ki ) o kadar güzel bir şekilde  , arada hiçbir  kopukluk olmadan anlatılmış ki , ben  çok severek okuduğumu itiraf etmeliyim.


DAİREN GEE- DOSTLUK EMEĞİ ADLI KİTABA YORUMUM :(DUYGU):


Öncelikle  şunu diyebilirim ki ; kitabın konusuna bakmadan sırf kapağı için bile alınabilecek bir kitaptı benim için .Cidden çok güzel bir  kapak tasarımı olmuş , gerek dış kapak , gerekse iç kapak tasarımı , sayfa kalitesi  ve yazı puntosu da benden tam puan aldı , her şeyden önce benim için yazı puntosu çok önemli ( gözlerim açısından ) ayrıca aralarda sembolik işaretler olması , bölüm başlarına gelmeden de okurken ara vermemi sağladı ( sağlıyor ). 

Kitabın çevirisi de son derece akıcı ve sade.Kelime hatası bile yok , en azından ben rastlamadım .

Kitabın konusuna gelirsek ; bir gün  bir kadının kızıyla birlikte(Julia ve Gracie ) eve geldiklerinde kapının önünde bir  ekmek bulmaları ve bunu pişirmeleri sonucunda  gelişen olaylar , Julia’nın  yaşadığı acı tatlı olaylar , günün birinde Madeline ve Hannah adlı iki kadınla tanışması , bu iki kadınında kendilerine has yaşadıkları acı tatlı olaylar , bu üç kişinin  arkadaşlık – dostluk süreçleri , ailevi ilişkiler – bağlar , aşk , yardımseverlik vb . konular o kadar güzel ve yalın bir biçimde arada hiçbir kopukluk olmadan anlatılmış ki , sanki kitabı okumuyor da  orda ki kişilerle birlikte ben de  onlarla o anı paylaşıyordum . 




SAYFA 6 YAYINLARI'NDAN ,                                                              


NİSAN AYI İÇERİSİNDE ÇIKMIŞ OLAN BİR KİTAP ,

AMY SİLVER - CADDE KIZI :
Sıkıcı hayatından kaçan Cassie, sonunda kendini alışverişin kalbine, Londraya atmayı başarmıştır.

Artık lüks zevklerini karşılayabilecek kadar para kazanıyor, gönlünce gezip dedikodu yapacağı arkadaş çevresi ve onu hediyelere boğan sevgilisi ile istediği hayatı yaşıyordur.
Moda tutkunu, eğlence düşkünü Cassienin modern peri masalı, işinden kovulmasıyla son bulur. Beş parasız kalması yetmezmiş gibi bir de sevgilisi tarafından aldatılır. Tutumlu olma sanatında pek de yetenekli sayılmayan Cassie aşkı, arkadaşları, hayalleri ve statü endişesiyle oradan oraya savrulmaktadır. Cadde kızı bakalım düştüğü bu korkunç durumdan
kurtulmayı başarabilecek mi?..



İTHAKİ YAYINLARI'NDAN :
CONNİE WİLLİS - KIYAMET KİTABI :

İlk olarak 1992de yayımlanan ve tüm zamanların en iyi bilimkurgu eserlerinden biri olarak gösterilen Kıyamet Kitabı, Hugo, Nebula ve Locus ödüllerini almış, Arthur C. Clarke ve BSFA ödüllerine de aday gösterilmiştir.

Bugüne kadar toplamda 11 Hugo ve 7 Nebula ödülü kazanan ünlü bilimkurgu yazarı Connie Willis, 2011de Amerikalı Bilimkurgu ve Fantezi Yazarları Derneği tarafından Yaşam Boyu başarı ödülüyle onurlandırılmıştır. Bu ödül daha önce Ursula Le Guin, Michael Moorcock, Ray Bradbury ve Isaac Asimov gibi isimlere verilmiştir. 

Sadece bilimkurgu okurlarının değil, tarihi roman hayranlarının da beğeniyle okuyacağı, sürükleyici bir öykü… Zamanda yolculuk yapıp 1348 yılına, İngilteredeki Kara Veba salgınının tam ortasına giden Kivrinin macerası, insanlığın hem geçmişi hem de geleceği üzerine yazılmış en güzel metinlerden biri.


23 Nisan 2013 Salı


KORİDOR YAYINLARI'NDAN - MONİCA MCCARTY - TUTSAK ADLI KİTAP .

NOT: İSKOÇ MUHAFIZ ALAYI SERİSİNİN İKİNCİ KİTABI .İLK KİTAP "İKİ ATEŞ ARASINDA " İDİ .




Ateşle oynuyorsan yanmayı göze alacaksın.

Rakipsiz denizci Erik MacSorley, asla kendisine karşı koyabilecek bir kadınla karşı karşıya gelmemişti - ta ki sırılsıklam halde, yarı çıplak bir "bakıcı kadını" İrlanda kıyılarının açıklarından kurtarana dek. Ama Ellienin sıradan görünüşüne kanması bir talihsizlikti; o aslında İrlandadaki en güçlü asilzadenin özgür ruhlu kızı, Leydi Elyne de Burghdü. Daha da kötüsü, bu karşı konulmaz kadın, Erikin sıra dışı çekiciliğine kapılmayacağını kanıtlamaya kararlıydı. Erik ise onun direnişini, kalbinin derinliklerinde yankılanan bir tutkuyla alaşağı edebilecek kadar ısrarcıydı.

Sadakati her şeyin üzerinde tutan bir adam ve tarihin en zorlu taht mücadelesini tehlikeye atabilecek sırlar barındıran bir kadın. Kral ve vatan uğruna verilen savaşın sesleri karşı kıyılardan yükselirken, Ellienin aşkı bir efsaneyi dizginlemeye yetecek midir?
EPSİLON YAYINLARI'NDAN YEPYENİ BİR KİTAP :

NOT: Seri değildir, konusunu şahsen çok beğendim .Kapakta çok güzel , tabi bence . (Duygu )

Onu uzaktan izliyordu ama tanışmıyorlardı. 
Bir gün KURTARICISI oldu
Aralarındaki çekim inkâr edilemezdi. Ama birinin unutmak için çok çaba sarf ettiği geçmiş diğerinin çok inandığı GELECEK,onları AYRILMAYA zorlayabilirdi.Ancak ikisi BİRLİKTE acı ve suçluluk duygusuyla baş edebilir,gerçekle yüzleşebilir ve
AŞKIN BEKLENMEDİK GÜCÜNÜ bulabilirlerdi.
MARTI YAYINLARI'NDAN SEVİLEN BİR YAZAR OLAN LİNDA HOWARD'IN KİTABI GELİYOR :)
Linda Howard - Göz Yaşlarımı Sildiğim Gün

En tehlikeli kadın çocuğundan koparılmış olandır!

Milla ve David, aileye yeni katılan oğulları Justin’le mutlu bir hayat sürerken beklenmedik bir felaketle sarsılırlar. Organ mafyası ve çocuk tacirlerinin son hedefi Justin, aileden korkunç bir şekilde koparılmıştır. Gelecekle ilgili tüm hayalleri yıkılan çift için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Bu acıyla tek başına mücadele ederken çevresindekilerin hiç de güvenilir insanlar olmadığını anlayan Milla kendine bir rol belirler ve bambaşka birine dönüşür. Yaşamak için tek bir nedeni vardır artık; oğluyla birlikte kaybolan tüm çocukların izini sürmek…

Canı yanmış bir annenin oğluna kavuşmak için verdiği umut dolu mücadele, Linda Howard’ın güçlü kalemiyle buluşarak okuyucuyu dinmek bilmeyen bir heyecanın içine çekiyor.



ASPENDOS YAYINLARI'NDAN ÇIKMIŞ OLAN :

NİSAN AYI KİTAPLARINDAN BİR TANESİ :
A.L JACKSON - SON PİŞMANLIK :
Öyle hatalar vardır ki ömür boyu pişmanlık duyarız. Christian için, Elizabeth'e ihanet ettiği gündü.

Christian Davison'ın hayatıyla ilgili planı bellidir. Avukat olup babasının hukuk şirketinin başına geçecektir. Hiçbir şey yoluna çıkamaz; ne Elizabeth Ayers ne de doğmamış çocukları.

Elizabeth, Christian'ın onu hayatından çıkarmasıyla son beş yılını kızına bakabilmek için mücadele edip ona güvenli, rahat bir hayat verebilmek için her şeyini feda ederek geçirir.

Christian ise beş yıl boyunca ailesini terk ettiği için pişmanlık duyar ve onları geri kazanmak için her şeyi yapmaya hazırdır - tıpkı Christian'ın onları üzeceğine inanan Elizabeth'in, kızını korumak için her şeyi yapmaya hazır olması gibi.

Christian tekrar hayatlarına girmek için çabalarken Elizabeth, birini bağışlanamaz bir hata yaptığında affetmenin ve yıllarca nefrete dönüşen bir aşkı yeniden canlandırmanın mümkün olup olmadığını sorgulamaya başlar. Yoksa bazı yaralar o kadar derindir ki asla iyileşemezler mi?

Herkes ikinci bir şansı hak eder derler.




MARTI YAYINLARI'NDAN YEPYENİ BİR YAZAR VE KİTABI .

KİTABIN ORJİNAL ADI : BLACKBERRY SUMMER . SERİNİN İLK KİTABI . 


Hepimiz tek kanatlı melekler gibiyiz, yalnızca birbirimize sarılarak uçabiliriz…

KANATLARINI ARAYAN MELEKLER - RaeAnne Thayne

BİR UMUT MELEĞİ OLSA VE BİZE GÖZ ARDI ETTİKLERİMİZİ YENİDEN HATIRLATSA…


Hayal kırıklığıyla biten evliliğinin ardından hayatını
yoluna koymaya çalışan bir kadın

Yıllar evvel her şeyi geride bırakıp kendi doğrularının
peşinden giden yalnız bir adam

Ve peş peşe yaşanan trajik olaylar karşısında
endişe duyan insanlar…

Hepsinin ihtiyacı olan tek şey, Umut Meleği’nin
onlara uzatacağı yardım elidir.

Çünkü bu melek, sahip oldukları güzellikleri
yeniden hatırlatmak için vardır.



PEGASUS YAYINLARI'NDAN - KRİSTİN HANNAH - EVDEN ÇOK UZAKTA ADLI KİTAP .

NOT: Gözüm kapalı alıp , her kitabını okuyabileceğim ender yazarlardan bir tanesi ,Kristin Hannah :) (DUYGU)

TANITIM YAZISI :                                                                                   

Bütün evliliklerde bir kırılma noktası vardır.
Bütün aileler yara alır.
Bütün savaşların bir bedeli olur...

Yirmi yıllık evlilikleri bitme noktasına sürüklenirken birçok çift gibi Michael ve Jolene de çocuklar, kariyer, fatura, ev işleri gibi günlük yaşamın sıkıntılarıyla uğraşmak zorundadırlar. Ancak hayatları beklenmedik bir biçimde değişir, ailenin direği olan Jolene tehlikeli bir savaşa doğru ilerlerken, kızlarına tek başına nasıl ebeveynlik yapacağına dair en ufak bir fikri olmayan Michael evde kalır. Bir anne olarak ailesinden uzak kalmak Jolene için çok ıstırap vericidir ancak bir asker olarak da sorumlulukları vardır. Savaş Jolenei hiç kimsenin öngöremediği biçimde değiştirecek, Michael ve Jolenein en büyük korkularıyla yüzleşmelerini sağlayacaktır. 
Kristin Hannah bu duygusal kitabında, âşık ve birbiriyle savaş halinde bir karı kocanın ilişkisine yoğunlaşarak sıkıntılı bir evliliğin mahrem topraklarında geziniyor

Seni artık sevmiyorum. Dev bir dalga gibiydi o cümle, hiç umulmadık bir anda gelen, binaları temelinden yıkıp evleri un ufak eden bir dalga gibi

Cesur, gerçekçi ve düşündürücü bir roman.
Kristin Hannah tüm kalbiyle yazan şefkatli ve inandırıcı bir yazar.
-Luanne Rice

Evden Çok Uzakta önce kalbinizi kıracak, sonra da sizi iyileştirecek.
-Janis Owens

Bu kitap beni çok derinden etkiledi, herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
-Francine Mara

PEGASUS YAYINLARI'NDAN - YEPYENİ BİR YAZAR VE KİTABI :)

NOT: Konusu tam benlik diyorum .Kapağı da orjinal kapaklardan biri . (Duygu)

TANITIM YAZISI :


Çiçeklerin Dili / Vanessa Diffenbaugh

Bazen bir dal mimoza kelimelerden daha fazlasını anlatır…
Eskiden çiçeklerin duyguları ifade etmek için kullanıldığı söylenir. Örneğin papatyanın masumiyeti, manolyanın saygınlığı, hanımelinin bağlılığı ve sardunyanın da dostluğu temsil ettiğine inanılır. Fakat sıcak bir evin huzurundan hep mahrum kalmış, annesiz ve babasız Victoria için çiçekler bambaşka bir anlama sahiptir. O, çiçekleri insanlarla kurduğu iletişimin aracı olarak kullanıp öfkesini, güvensizliğini ve yalnızlığını bu yolla anlatır.
Victoria on sekiz yaşına geldiğinde evsiz bir genç kız olarak parklarda yatıp kalkar ve kendine küçük bir bahçe yaratır. Çiçekler konusundaki becerisi bir çiçekçi tarafından keşfedildiğinde de bu yeteneğini insanlara yardımcı olmak için kullanabileceğini fark eder.
Yıllardır herkesten uzak duran Victoria yavaş yavaş dünyayı tanımaya başlar ve sonunda hep kaçtığı aşka yenik düşer. Aşk, onu geçmişine ait acı verici bir sırla yüzleştirirken Victoria mutlu olmak için kendisine ve insanlara bir şans daha vermesi gerektiğini fark edecektir.
Çiçeklerin, ailenin ve aşkın anlamı hakkında yürek burkan ve mutluluğun imkânsız olmadığını anlatan bir Külkedisi masalı…

Çeviri: Alev Bilgin
Sayfa: 432
Fiyat: 25.00 T
L

Bazı yazarlar ve kitaplar vardır ki benim için çok fazla yorum yapmaya gerek olmayacak kadar iyidir... çok sevdiğim kitaplara yorum yapmak bazen güzelliğini yeterince anlatamam diye zor geliyor bana... serinin tamamı bence mükemmeldi... yazarın tarzı tam benlik... romantizmi ve eğlenceli diyalogları birlikte okumak son derece keyifli... harcadığım zaman değen bir yazar Heidi Betts...
yeni kitaplarını okumayı çoooook istiyorum.... yayın evi umarım bizi yeni kitapları ile buluşturur.... uzun lafın kısası benim bayıla bayıla okuduğum... elime alınca bırakamadığım çooook tatlı bir kitaptı... Zack ve Grace harika bir çiftti ama Zack'i daha çok sevdiğimi belirtmeliyim ;) kesinlikle Romantik-Komedi sevenler kaçırmasın yazarla ve seriye mutlaka tanışsın... Şidetleeee!!! tavsiyemdir :D
yazarın ilk kitabı gibi bu kitapta çooook tatlı... eğlence, aşk ve tutku, ve deee bol bool keyifli diyaloglar kitabın tadına tad katmıştı... konu zaten çoook şekerdi... eski sevgililer eski aşklar okumayı pek sevdiğim konulardır... elimde bırakmak istemeyipte bırakmak zorun da kaldığım bir kitap oldu veeee aklım hep kitaptaydı... bitince de üzüldüm yahuu!!! biraz daha kalın olabilirdi bence ;) serinin yeni kitabı için çooook sabırsızım... mutlaka okuyun derim :)

nasıl güzel bir şeydi anlatamam... uzun zamandır bu tarz bi kitap okumamıştım... kitap hakkında çok da yorum yapmayacağım... ihtiyacı yok bence...sadece tek cümleee : RESMEN BAYILDIM KİTABAA!!! seriymiş umarım devamı gelir... polisiye seviyorsanız hattaa sevmiyorsanız yine de okuyun :)
KANA SUSAMIŞ çok heyecanlı başladı ve bu heyecan tüm kitap boyunca sürdü... ammaa sonu beni delirtti... böyle heyecanlı bir yerde nasıl biter kardeşim... yayınevi ilk kitap ile ikinci arasında 15 ay bekletmiş bizi... bir on beş ay da üçüncü kitap için beklersem vayy!! halime yani... yine de okuması keyifli bir seri bence... aksiyonu bol seriler ve de çılgın ve sıkı kadın karakterleri severim... bu kitap ikisine de sahip.. kısaca tavsiye ederim :)
güzel bir kitaptı... aşina olduğumuz ama farklı bir şekilde anlatılan konusun da hareket hiç bitmedi... kalabalık karakter kadrosu ise hoşuma giden diğer özelliğiydi... ayrıca birbirine eziyet etmeden her şeyi anlayan ve de uygulayan aşık karakterlerimiz beni çok mutlu etti... ona buna alınsalar da çabuk barıştılar ;) Atlantisliler , şekildeğiştirenler ve dee vampirlerle ne arasanız vardı kitapta... kesinlikle takibe alacağım bir seri... tavsiye dee ederim ... okuyun!
kitabın kapak görselin den tutun konusuna karakterlerine ve anlatımına kadar her şeyiyle çok sevdim.... tarihi aşk romanı sevenler ve benim gibi Elizabeth Hoyt hayranlarının çok seveceği bir kitap bence... uzun uzun kitabı anlatmayacağım ama sadece çok iyi bir konusu ve çok iyi kurgulanmış harika karakterleri var demek istiyorum... bu tarzı seven herkesin el atması gereken bir kitap üstelik seri de değil :D
veee bomba haber ise yazarın yeni bir tarihi aşk romanı kitabı da çevirideee :)


YABANCI YAYINLARI - NASIL KADIN OLUNUR ?? ADLI KİTABA YORUMUM (DUYGU):

Yabancı Yayınları’ndan çıkmış olan , Caitlin  Moran’ın – Nasıl Kadın Olunur ? adlı kitabı okudum

Bu kitabın dili çok sade ve akıcı, okurken sayfalar su gibi akıp gidiyor .Tabi bunda çevirmenin de etkisinin olduğu yadsınamaz gerçeklerden biri.

İçten bir anlatıma sahip olan bu kitabı okurken , sanki okumuyor da odanızın bir köşesinde oturmuş yazarla sohbet ediyorsunuz , o kadar içten bir anlatıma sahip .

Kitaba kısaca değenirsem ;  Yazar bu kitapta,kendi hayatından da örnekler vererek , kadınların yaşamlarına dair (kadın olmanın getirdiği sorumluluklar ,zorluklar vb )olayları anlatmış. Anlatırken ; tatlı – sert  bir dil kullanmış .Hatta bazı yerler azcık müstehcen .Ama bu sizi sıkmıyor aksine konuya daha bir  odaklanmayı   da  sağlıyor .Kısacası yazarımız zeki  bir anlatımla , biz bayanlara güzel bir kitap sunmuş .

Bu kitabı , özellikle hemcinslerime (bayanlara ) tavsiye ederim . Okurken çoğu yerde gülüceğinizi de garanti ediyorum .

Yabancı Yayınları’na da bu kitabı bizlerle buluşturduğu için çok teşekkür ederim .Saygılarımla…


ARKADYA YAYINLARI'NDAN :

MART MENEKŞELERİ ADLI KİTABA YORUMUM :(DUYGU ):

Bu kitabı, ben tesadüf üzerine ,okuoku adlı sitede  gezınırken  gördüm .Ilk once benı kapağı etkiledi ,çok sade ve şık bir tasarıma sahipti .Sonra konusunu okudum ve kitap benı kendıne daha çok çekmeyi başardı .Ve kendi kendime ben bu kitabı alıp okumalıyım dedim . 
Kitabı elinize aldığınız da , çok özenli bir çalışmanın ürünü olduğunu; dış kapaktan -iç kapağa ,sayfa kalitesine  , hatta içinde ki sevimli ayraca kadar , incelediğiniz de görebiliyorsunuz .
Kitabın , çevirisi çok sade ve akıcı ,sayfalar  su gibi okunabılıyor , yazı puntosu tam istediğim gibi .


Kitabın içeriği hakkında bahsedecek olursam ; kitapta ,  Emily adlı bir kadının ,yaşadığı bir olay sonucu , Bainbridge adlı bir adada  yengesini ziyarete gelmesi ,geldıkten sonra kaldığı oda da bulduğu bir  günlük sayesınde  geçmişine  ait bilmediği sırları  öğrenmesi , adada yaşadığı acı tatlı olaylar, çok güzel bir şekil de insanı sıkmadan ,arada kopukluk olmadan anlatılmış .Kitapta ; aşk, macera , gizem azcık gerilim , insan ılışkılerı o kadar güzel yansıtılmış kı , soluk soluğa okudum diyebilirim. 




KORIDOR YAYINLARI - KELEBEK ADLI KİTABA YORUMUM :(DUYGU)


Kitabın ılk tanıtımı yapıldığı zaman  açıkçası  kapağı bana itici gelmişti .Konusunu  da pek anlayamamıştım .Sonra historıcal romance tr sayfasının  yöneticisi olan abla,  kitabın yorumunu yapmıştı  ve yorumu okuduğumda  kafamda kitap biraz şekillenir gibi oldu .Sonrasında İstanbul Tüyap Kitap Fuarı’nda ,kitabı gördüm  hatta stand elemanı baya bir methetti lakin hala tereddüdüm vardı .Sonra , kitabın okuyan arkadaşların ve bir ablanın yorumunu okuyarak kitabı almaya karar verdim .

Gene de  endişeliydim kitap hakkında .Çünkü  kitabın tarzı , benim tarzım dışıydı .Neyse okumaya başladım  .Bir kere çevirisi son derece güzel ve akıcı bir kitap .Kelime hatası yoktu .Sayfalar su gibi akıyordu .Yazı puntosu tam istediğim gibiydi. Bir kitapta en başta bunlara çok dikkat ederim .Benden bu konuda  tam puan aldı .

Kitabın içeriğinden bahsedecek olursam ; kitap baştan sona kadar esrarengizliğini bozmayan ,heyecanın  son sayfasına kadar nüksettiği   bir kitap . Bana göre : kadın edebiyatı ile fantezinin (erotizm ki çok aşırı derecede erotızm yoktu ) harmanlanıp ,çok değişik ve güzel bir kitap ortaya konmuş .

Kitapta; bir sürü kadın karakterin yaşam öyküsü var (Rachel , Maggie ,Carmelita ,Ann , vb ).Ve bu karakterlerin birbiriyle yolları , olaylar sonucunda  kesişiyor .Bu kadınların kimi , çok başarılı  ama mutsuz , kimi hayatın sillesini yemiş ama asla pes etmeyen  kadınlar .
Hele Rachel , ne kadar masum ne kadar temiz  genç bir hanımken talihsiz bir olay sonucu , evinden ve ailesinden ayrılır  fakat talıhsızlıkler peşini bırakmaz .Ayrıca çok saftır , herkese ınanıcak kadar .Bir gün karşısına  çok yakışıklı  kendısınden yaşça büyük bir adam çıkar adı : Danny’dir .Bu adam onu hiç istemediği bir hayata sürükleyecektir .Onun saflığından yararlanacaktır .Fakar Rachel ,çok iyimser bir insan olduğu için  hayata her daim pozitif bakan bir insandır .Ancak en büyük darbeyi , sevdiğim adam Danny’den yiyecektir.Bu darbe onu kendisine getirecek ve hayatının dönüm noktası olucaktır .Asıl olaylar zinciri bu darbeden sonra başlayacaktır .(Fazla detaya girmek istemiyorum ,okuyun görün )

RİTA HUNTER TARİHİ AŞK ROMANLARI TARZINDA BENİM FAVORİMDİR... KENDİSİ Bİ TANEDİR ...
HALA BİR KİTABINI OKUMADIYSANIZ NELER KAÇIRDIĞINIZI BİLMİYORSUNUZ DEMEKTİR :)


harika bir kitaptı... önceliklee 10 tam puan verdiğimi belirterek başlıyorum.... sevgili Rita Hunter muhteşem kalemine beni yine hayran bıraktı... harcadığınız zamana ve paraya sonuna kadar değen .... yüzünüz de bir gülümsemeye sebep olan bir kitap bu.... konu çok güzel veee çok da sürükleyiciydi... karakterler harika kurgulanmıştı... kızımız İsabel' e bayıldımm... tam bir ateş parçası... Ardiran ise zaman zaman beni çıldırtsa da son derece kararlı ve ne istediğini bilen bir adam olması çok güzeldi... kitabın adı AŞKIN ATEŞİ çok güzel uymuştu konu ve karakterlere.... ve kapak görseli iseeee yine kitap da ki bir sahneden alınmıştı ve bennn buna bayıldımm yineeee!!! Ritam mümkünse diğer kitap kapakları da bu şekilde olsun.... inan bu foto kitabın neresin de karşıma çıkacak diye meraklanarak okumak çooook keyifliydi.... kesinlikleeeee vee şidetteleeee okuyun diyorum.... kaçırılmayacak kadar muhteşem!!!!! 

BENİM İÇİN 2012 YILININ EN İYİ KİTABIYDI...
ahhhh!!!! ahhh!!!!! muhteşem bir kitap bitti ve ben "neden bitti kiii!!" moduna geçmiş bulunuyorum.... öncelikle kitaba 10 üzerinden YILDIZ ve AFERİN li bir 10 puan verdiğimi söylemek istiyorum .... yazara ve yarattığı karakterlere HAYRAN kaldım... konu muhteşemdi... tam bir aile, kardeşlik ve sevgi hikayesiydi konusu... anlatılan duygular içime işledi... karakterler arası diyaloglar muhteşemdi... öfkeli,zorlu,inatçı ve zor bir hayat geçiren Bommarino ailesini çooooook sevdimm.... üç kız kardeş ve tüm ailenin ışığı erkek kardeşleri Henry arsında öyle güzel bir bağ vardı ki çoğu zaman duygularıma yenildim ve onlarla ağladım, onlarla güldüm,onlarla mutlu oldum, onlarla beraber öfkelendim... 

kitabın adı da bence tam uymuş konuya ve hikayeye... yorumu fazla uzatıp da kitapla ilgili spoi vermeyeyim yadaa büyüsünü bozmamayım diyorum veeeeeee
bu kitabı ALIN!!!!! bu kitabı muhakkak OKUYUN!!!! bu yazarla kesinlikle TANIŞIN!!!! bu tarzı sevenlerinde hattaaa sevmeyenlerinde çok seveceğini düşünüyorum :)


OPTİMUM KİTAP - SERİNİN ÜÇÜNCÜ KİTABININ MÜJDESİNİ VERDİ .:)
Profesör Gabriel Emerson, sevgili Julianne ile birlikte yeni hayatına başlayabilmek için, Toronto Üniversitesi’ndeki görevini bırakmıştır. Birlikte, her türlü soruna karşı koyabileceklerine emindir. Ve baba olmak için de sabırsızdır.

Ama, öğrenci olmanın dayanılmaz stresi ile Julianne’nin lisans üstü eğitimi, planlarını tehlikeye atıyordu. Oxford Üniversitesi’nde akademik bir ders verme şansı verildiğinde; Gabriel’in araştırmaları ile çelişen bir araştırma sunumu nedeniyle, karşı karşıya gelirler. Ve Oxford’da geçmişlerinden bir çok kişi yeniden hayatlarında belirir; Julia’yı küçük düşürmeyi ve Gabriel’in karanlık sırlarından birini ortaya çıkartmayı amaçlayan eski bir düşman da dahil.

Geri kalan karanlıkları ile yüzleşmek amacıyla, Gabriel biyolojik ailesini daha detaylı araştırmaya karar verir ve kendisi, Julianne ve aile olma ümidi üzerine şaşırtıcı etkiler yaratacak bir dizi olayı başlatmış olur.