22 Haziran 2014 Pazar

HIRSIZ-Tarryn Fisher yorumum :)

okuduğum en iyi serilerden biriydi...
yazar bu kitapta da coşmuş!
benden 5 puanı kaptı...
Caleb caanım benim "NE ÇEKTİN BEEE!!" demek istiyorum kendisine...
aşk bu kadar acımasız olur mu??
oluyormuş bu seri ve bu kitap sayesinde okudum,öğrendim...
kaldığı iki çılgın kadın arasında o kadar eziyet çekti ki!!
ben olsam onun yerinde ikisini de birbirine vura vura döverdim!!
ne yapsa ne etse Leah'ın kötülüklerinden ve bencilliğinden,Olivia'nın kararsızlık ve korkularından kurtulamadı...
ve o kadar inatçı takıntılı bir karakterdi ki kendisi bu kadar sıkıntı içinde bile Olivia'ya olan aşkı bitmedi,bitmek bilmedi...
kitabı okurken hep "bırak şu kadını,kurtul şundan" dedim durdum...
"yenisini,daha iyisini bul"diye düşünmekten bir hal oldum...
ben bunları tekrar ederken ise Caleb şu şekilde düşünüyordu:

"Tanrım.Olivia'yı düşününce içimi huzur kaplıyordu.Bana ait olmayabilirdi ama ben ona aittim.Artık bu konuda savaşmak gereksizdi.Yüzüstü düşerek ona doğru yuvarlanıp duruyordum.Eğer Olivia Kaspen'a sahip olamazsam yalnız kalacaktım.O benim hastalığımdı.On yıl sonra bu hastalığımı başka kadınlarla iyileştiremeyeceğimi nihayet anladım."

şimdi bunu düşünen bir adama  ne denir...
bende bu satırlardan sonra "elinden geleni ardına koyma" ve
"YÜRÜ BEEE ADAMIM" cümleleri ile okumaya devam ettim...
bu kitabın Caleb tarafından anlatılıyor olması ilk iki kitapta ki sinir krizi olayından okuyucuyu korumuş...
iki hatunun da savaşmasına değecek iyi bir adamdı...
bulursanız bir Caleb kaçırmayın derim ;)
her ne kadar başına gelenleri hak etmediyse de bu kadar tatlı, bu kadar sevilesi olması hatta hatunlar için bir ödül sayılabilecek bir adam olması onun bu sıkıntılı aşk işlerinin içinde debelenmesine sebep oldu diyebiliriz...
bende caleb için üzüldüm ve kitabı okurken kendisine aşık olamamak için elinden geleni ardıma koymadım ;) bir de benimle mi uğraşsın zavallım :)
onun da hataları vardı... yok diyemem ama Olivia ve Leah'ın yanında melek sayılırdı bence...
konudan ya da Caleb ile ilgili düşüncelerimden daha fazla bahsetmesem iyi olur sanırım...
biraz daha uzatırsam olay spoiler vermeye girecek...
işte böyle söylene söylene,bazı yerlerde yüreğim hoplayarak,bazen de üzülerek lakin karakterle yaşayarak okuduğum bir kitap oldu...
genelde her kitabı seven bir okuyucuyum ama bu seri ve bu kitabın yeri bende ayrı olarak kalacak...
bu arada son derece keyifle okuduğum bu seri bittiği için biraz hüzünlüyüm de belirtmeden geçmeyeyim dedim :(
her zaman böyle farklı,acayip,insanı delirten ama yine de elinizden bırakamayacağınız kadar sürükleyici kitaplar ya da seriler bulmak zor..
gerek anlatımı, gerek çevirisi, gerek karakterleri,gerekse de kitap kapakları ile son derece farklı bir seri...
benim ŞİDDETle tavsiyemdir...
hazır böyle değişik bir kitap bulmuşken KAÇIRMAYIN!!!!

13 Haziran 2014 Cuma

DAİMA AŞK-Sandi Lynn yorumum :)

efendim bir aşk romanını daha bitirdim :)
çoook mesudum :))
DAİMA AŞK çok merak ettiğim bir kitaptı...
hatta okumayıp bir süre kitaplarımın arasında izledim :)
lakin daha fazla dayanamayıp dün başladım veee bu gün bitti!!!
öncelikle kitabın çevirisini sevgili HANİFE ALBAYRAK yaptığı için yoruma oradan başlayacağım...
bence çok güzel,son derece akıcı bir çeviriydi...
hiç sıkıntı çekmeden okudum... hatta okurken benim sevdiğim diğer fantastik serileri de Hanife çevirse
diye iç geçirdim ;)
ellerine,emeğine sağlık Hanife şekerimmm :)
kitabın kapağını da çok sevdiğimi belirtmeden geçme istemiyorum...
kitabı biz Elle'nin bakış açısıyla okuyoruz...
ve ben ilk kez bu tarz bir kitapta erkek karaktere aşık olmak yerine,
kadın karaktere bayıldım!!!!
bence Elle aşkıyla,güçlü karakteriyle,inatçılığı ve kendine has hal ve hareketleri  ile Connor'dan daha ilgi çekiciydi...
çok zor bir hayatı olmuş ama bir şekilde ayakta kalmayı o genç yaşına rağmen başarmış...
zaten o inatçılık ile başaramaması imkansız ;)
ben bu kitapta kadın karakterin erkek karaktere göre daha öne çıkmasına ve hatta
bir çok bakımdan daha baskın olmasına bayıldım...
bu tarz da alışa gelmiş olduğumuz gibi Connor'da baskın bir tip ama Elle pabuç bırakmadı ona ;)
ne istediğini, nasıl istediğini hep bildi...
evet onun da Connor'ın gücüne, ilgisine ve şefkatine ve deee yönlendirmesine ihtiyacı vardı...
ama bunu Connor'dan gücü ve dayanıklılığı ile istemeden ya da yumuşak başlılık göstermeden almayı başardı...
Elle bu kadar zor ve güçlü olduğu için aşkları da pek bir kavgalı gürültülüydü tabi...
yazarın aşkları ile ilgili anlatımında en çok bu kısmı sevdim...bu kadar kısa zamanda tanışıp ta
çok iyi anlaşmak,kavga ya da anlaşmazlık olmadan bir arada kalmak fazla masalsı oluyor...
birbirleri hakkında bilmediklerini öğrenmek hata şok olacak kadar şaşırmak çok normaldi...
yazar bize bunları son derece romantik ama yine de akla mantığa uygun bir dille anlatmış...
Connor'ın 30 yaşında bu kadar zengin bir ceo olmasını bile  gayet gerçekçi bir çizgide tutmuş...
bu da benim çok hoşuma gitti...
çünkü bu tarzda okuduğumuz kitaplarda yahu bu herif otuz yaşına basmadan bu kadar zengin olmayı nasıl başardı sorusu hep aklımın bir köşesinde olurdu ;)
yazarın gerçekliğe yakın lakin yine de masalsı anlatımı ile güzel bir kitaptı...
ikilinin birbirlerine olan desteğini,geçtikleri acılı süreçte nasıl da ayakta kaldıklarını,
bir yandan kırılırken bir yandan daha da sağlam bir ilişki kurduklarını okumak çok keyifliydi...
veeeee!!! en önemli husus ise bence bu kitapta yazarın cinselliği tam dozunda hiç rahatsızlık
vermeyecek kıvamda bırakmış olması...
abartılı cinsel içerik okumayı sevmeyen aşk romanı sevenler bence bu kitabı kaçırmamalı!!!!
hem zengin ceo'lar ve onlara aşık hatunlar hakkında güzel bir kitap okuyup, hemde cinsellikte
düşük bir dozu tercih edenlere ilaç gibi gelecek bir kitap bu :)
ben sevdim...
devam edeceğim seriye...
tavsiye de ediyorum....
şu sıcak günlerde keyfe keyif katacak bir kitap...
okuyun anacım :)



4 Haziran 2014 Çarşamba

SANA AŞIK DEĞİLİM-Vefa Enver yorumum :)

daha önce alıştığımız VE pembesi kitaplardan sonra bir de VE kırmızısı okudum ve onu da sevdim...
yazarın diğer romantik-komedi tarzı kitaplarından farklıydı...
bu kitap daha fazla tutku,daha fazla hüzün,daha fazla nefret ve daha yoğun bir aşk vardı...
her zaman ki VE akıcılığı ile anlatımı güzeldi...
sayfalar nasıl aktı gitti anlayamadım(ki ben bu ara çok yavaş kitap okuyorum)...
bence bu kitabı zengin,iş güç sahibi,tutkulu,sahiplenici,sert mizaçlı erkek karakter seven tüm hatunlar sevecektir...
çünkü Kenan tam da böyle bir adamdı...
ilgilendiği kadını dünyanın en iyisi,en güzeli, en çekicisi olduğuna ikna eden bir yaklaşımı vardı Lal'e karşı...
Kenan öyle hayran olunasıydı ki , Lal ondan ölesiye nefret ederken farkına varmadan aşık olabildi...
hoş Lal'in aşık olduğunu anlaması uzun sürdü(bilirsiniz bu inatçı hatunlar geç anlar!)...
bu ara bu tarz erkek karakterler olan kitapları hepimiz severek okuyoruz amma yazar burada bir fark yaratıp
otuz yaşın altında genç bir delikanlı yerine kırk iki yaşında son derece olgun bir erkek karakterle
benim gibi otuzu aşmış hatunları sevindirmiş :)
Kenan olgun olmanın dışında hepimizin alıştığı o erkek güzeli, yakışıklı karakterlerden de değildi...
ilk bakışta çirkin bulunan lakin baktıkça, tanıdıkça ne kadar çekici olduğunu anlayacağınız türden bir adamdı... bir de yetmezmiş gibi kalbi de güzeldi!!!
ve ben Kenan'ın böyle bir adam olmasını çok sevdim...
Lal yaşı ve hayatının geldiği durum yüzünden Kenan'a göre tabi ki toy bir karakterdi ama onu anlamak da lazım...kolay bir hayatı olmamış...hiç suçu yokken her şeyin ceremesini çekmek ona kalmış...
nefret ile Kenan'a hayatı zindan etmek için uğraşsa da içinde o kadar kötülük yoktu garibimin...
ava giderken feci avlandı!!! :)
yazar ikili arasında ki tutkuyu da,aşkı da  son derece yerinde ve güzel işlemişti...
ben keyif alarak okudum...
hala bu kitabı okumayan VE takipçisi varsa OKUYUN! :)
yazarı okuyanlar bilir, her kitabını gözünüz kapalı,konusuna bile bakmadan alabilirsiniz...
tanımayanlar da bence bu kitap ile yazarla TANIŞSIN! :)








1 Haziran 2014 Pazar

Kader Ağları-Shannon Drake yorumum :)

öncelikle kitabın kapak tasarımını ve iç kapağını çoook sevdiğimi söyleyerek başlamak isterim....
elinize alınca pek bir keyif veriyor...
ben kitabı sevdim... sıkılmadan okunan bir kitap...
yazarın tarihi konuda bilgisi iyi ve bunu hikaye içinde bize de sıkmadan aktarmış...
seçtiği konu ve karakter kurgulamasını da beğendim...
kadın karakter insanı deli edecek biriydi... çoook sinirlendim ona...
yani bu devirde bile onun kadar özgürlüğüne düşkününü bulamazsınız!!!
o derece deliydi... deli diyorum çünkü  feodal sistemde 1100'lü yıllarda bu tarz kadınların yaşama şansı sıfırın altındadır diye düşünüyorum :).o da bu şansı sonuna kadar zorladı, deli olmasa zorlamazdı değil mi ;)
gerçi erkek karakter Waryk muhteşem bir adamdı... onun kadar sabırlısı aşk romanlarında bile zor bulunuyor!!!
"ne çektin beee!!" diye diyee bir hal oldum...
bu kadar sevilesi,el üstünde tutulası,mükemmel ötesi erkek karaktere bu kadar çektirilmez...
ayıptır ve de günahtır kardeşim!!!
adam kadını yakalamak için kitapta neredeyse 250 sayfa çaba saffetti...
kadın hain mi değil mi çözmeye çalışırken bir 150 sayfa düşündü ki yazıktır bence Waryk'ciğime!!!
son elli sayfa da muratlarına erdiler diyebiliriz...
lakin o bölümde de dış mihraklar rahat vermedi ikiliye...
aralarında ki aşk için şunu diyebilirim yazar o kısım da biraz eksik kalmış bence...
aşk ve tutkuyu hissettirme kısmında,
karakter kurgusu ve tarihi bilgi kısmında olduğu kadar başarılı bulmadım yazarı...
yani bu demek değil arada aşk yok... sadece anlatım kısmı eksikti...
ve biraz şikayet etmem de gerekiyor....
çeviride "AYE" kelimesinin ve "LAİRD LİON" kelimelerinin neden
Türkçeye çevrilmediğini anlamış değilim...
yani Waryk hatuna LEYDİM derken,Mellyora LAİRDİM diye cevap veriyordu...
LAİRD İngilizce bir kelime iken sonuna Türkçe "im" eki getirilmesi son derece yersiz olmuş...
ayrıca bölüm değişikliklerini anlamak imkansız hale gelmişti kitapta...
bir sonra ki cümle gibi yazılmış...
olay başka bir yere atlarken her hangi bir ayırım olmadığı için siz bir önceki mekanda ya da olayda kalıyorsunuz... dört beş cümle okuyup bağlantı kuramayınca anlıyorsunuz bölüm değişikliğini...
keşke dikkat edilseymiş diye düşünüyorum...
bunu dışında rahatsızlık veren bir surum yoktu...
ben hikayeyi sevdim... yazar tarih ile aşk romanını birbirine güzel eklemiş...
benim 10 üzerinde 8 puan verdiğim bir kitap oldu...
devam kitaplarını da takip etme niyetindeyim :)