19 Mayıs 2013 Pazar




Yabancı Yayınları’ndan  çıkmış olan “ Jamie Mcguire’nin Tatlı Bela kitabını”, okumuş ve bitirmiş bulunmaktayım , bitireli  iki gün oluyor ama bugünlerde biraz yoğun olduğumdan  yorum yazmaya ancak fırsat bulabildim .

Öncelikle şunu söyleyebilirim kitabın adı gibi kendisi de çok tatlı  bir kitap .Çevirisi akıcı lakin bazı yerlerde  kelime hataları  fazla idi  .Ve  bazı yerlerde bu hatalar  göze batabiliyordu, ne yazık ki .Gene de kitabın geneline baktığımda  nazar boncuğu olarak , o yazım hatalarını varsayıyorum.

Kitabın konusuna kısaca değinecek olursam ; Abby adlı bir kızın( ki bu kız kendi halinde ,dersleriyle ilgilenen , küfür bile etmeyen ve alkol kullanmayan bir kız )  bir gün arkadaşlarıyla bir dövüşü izlemeye gitmesiyle,  evet yanlış duymadınız,  bir dövüşe  gitmesiyle, ora da  deli dolu ,sempatik ama  aynı zaman da  bela biri( tatlı bela ) olan Travis ile tanışacaktır .Ve hayatı ,bu tanışmayla birlikte yavaş yavaş değişime uğrayacaktır . Kitapta ; aşkı , arkadaşlık ve dostluk ilişkilerini ,aile bağlarını , fedakarlığı  vb . okuyacaksınız .
Kitabı okurken , çoğu yer de olayların gidişatını da tahmin edebilmeme rağmen ,çoğu yer de beni şaşırtan olaylar da  yok değildi .Süprizler de vardı .Okursanız göreceksiniz .:)
Aynı zamanda , Abby ile Travis ikilisinin  ve arkadaşlarının arasında geçen diyalogları okurken çoğu yerde güldüm ve  bazı yerlerde duygulandım .Bazı yerler de  de sinir oldum  :)
 Buna rağmen ben , bu kitabı çok sevdim. Kısacası , okumayan herkese, özellikle genç yetişkin kitaplarını seven herkese, tavsiye ederim . 

Ve serinin ikinci kitabını da merakla bekliyor olacağım .Yabancı Yayınları’na da bu kitabı çıkardıkları ve bizlerle buluşturdukları için , teşekkür ederim .Saygılarımla …(Duygu)



15 Mayıs 2013 Çarşamba


efenim öncelikle bu kitapları bana hediye eden sevgili arkadaşım Fatma Demir Gedik'e teşekkürlerimi sunarım... O olmasa benim almak ve de okumak gibi pek bir niyetim yoktu...
iki kitabı da arka arkaya okudum... biraz çelişkiler yaşadım okurken... öncelikle ilk karşılaşmalı güzel başladı... yazar o aralarında ki elektiriği çok iyi anlatmış... fakat kitap çoğu zaman 6 puanlık bir gidişattaydı benim için... sonra hoooppp 10 puanlık bir duygusallık geldi... şaşırdım... iki kitapta da durum buydu benim için... 6 puanlık bir durgunluk... zorlukla ilerleme ve tam yok daha gitmez bu kitap derken 10 puanlık bir duygusallık, bir çarpılma... çok ilginç bir deneyim oldu benim için... o yüzden 6 ve 10 puanların ortalamasını yapıp iki kitaba da 8 verdim ... karakterlerin zor geçmişleri ve bu zorlukların hayatlarına kötü etkileri içinde ki cinselliği yumuşattı benim için ( ha!!! ben bundan daha zorlu cinsellik içeren kitaplar okudum çok da etkilendiğimi söyleyemem.. ben anita okuyucusuyum yani ;) ... ama ikinci kitapta ki Gideon Cross'un o çekilmez gizemli hali beni delirtti... Eva'nın depresif hali beni yamulttu... o neydi kardeşim... depresif tiplere katkanmakta zorlanırım... yine de birbirlerine mükemmel uyan bir çift onlar... biri depresif diğeri agrasif... tuhaf bir " şu an yanında olsam kölen köpeğin olsam" tarzı bir sevgi içindeler... abartılı bir düşkünlükleri var... hem sevip hem üzüyorlar... arabesk bir aşkları var... yazar seriyi 5 kitap olarak yazıyor sanırım ve nasıl uzatecak nereye varacaklar merak ettim açıkçası... bu aşkta daha ne uzatılır bu kadar bilemedim... ama yine de seriye devam ederim sanırım... dediğim gibi farklı bir okuma tarzı oldu :) son olarak yazarın tarihi aşk romanı GÜNAHA DAVET kitabını bu iki kitaptan çoook daha iyi bulduğumu belirtmek isterim... o kitaptan çok daha fazla keyif aldım... tavsiye kısmına gelince +18 olmayan kimseye tavsiye etmem açıkçası... ama büyüdüyseniz okuyup okumamayı da size bırakıyorum... :)

13 Mayıs 2013 Pazartesi



TESADÜFLER ADASI-Rachel Gibson yazarın diğer kitapları gibi keyfileeee okundu...
ben zaten sıkı bir Rachel fanatiğiyim... ne yazsa okurum 

 bu kitapta baştan sona konusu karakterleri ile çok güzeldi... yazarın bir cümle ile duyguları çok kolay aktarabildiğini düşünüyorum... uzun uzun anlatmaya ihtiyacı yok gibi... sadece bir cümle ile bir durum açıklıyor ve siz o duyguyu okurken karakterle birlikte yaşıyor ve paylaşıyorsunuz... bu kitap hareketin bol olduğu bir kitap olmuş... o yüzden keyif almanın yanın da heyecan da hissettim... kızımız Lola yanlışlıkla el konan bir teknede olunca ona ve sevgili köpeği Baby'ye de el konulmuş oldu ve bu durum başına bir çok iş açtı... bu na aşık olmak da dahil.... Lola ve Max aşkını ve başlarına gelen olayları öğrenmek için kitabı okumalısınız
  bu keyfi kaçırmak olmaz 

11 Mayıs 2013 Cumartesi



EJDERİN ARZUSU benden 10 üzerinden yıldızlı ve aferinli bir 10 puan alarak bitti....
vallahi çook üzüldüm yaaa 
 bu kadar sevdiğim kitaplara neden daha uzun olamıyorlar...
meselaa 1000 sayfa falan ;) 

 bir kere tam benim sevdiğim tarzda bir kitaptı... hem fantastik bir dünya...
hem fantastik ve çatlak karakterler ... hem de çoook eğlenceli anlatımı ve diyaloglarıyla okunası bir kitap... 24 saatte buna uyku ve çalışmakta dahil kitabı bitirdim... elimden bırakmak gelmedi... bu kitap gümüş ejderha olan KUDRETLİ BRIEC ve onun aşık olma hikayesiydi.... adam safi kibirdi diyebilirim... ama nasıl kibirli olmasın ki yüce bir ejderha o ... tüm insanlar ondan korkmalı ve saygı duymalı...
ama öyle bir hatuna denk geldi ki!! vayyy!! haline.... kadın karakter Talaith suikastçı olarak eğitilmiş bir cadıydı.... Briec'in kibrine katlanmakta zorlandı ama üstesinden gelmeyi en azından bir kere özür diletmeyi ve lütfen dedirtmeyi başardı :)
bu kitapta sadece Briec var sanmayın onun ejderha ailesi ve önceki kitaptan tanıyacağınız Kanlı Kraliçe Annwyl ve muhteşem ejderha Fearghus da bu hikayede bool bool vardı... ayrıca diğer harika ejderha kardeşler ve başka bir sürü çatlak ve sevilesi karakter mevcuttu... ayrı ayrı kardeşleri aşka kavuştururken yazar bir yandan da ilk kitapta başlayan Annwyl'in Kara Ovaların kraliçesi olması , sonuçları ve neden olduğu savaşları , ejderha ve insalar arasında değişen şartları da bu kitapta ilerletiyor...
ben çok keyif aldım okurken .. bir çok yerde güldüm... karakterlerin bu maçoluğu, çatlaklığı ve ağzı bozukluğu beni çok eğlendirdi... kavgayı ve tartışmayı seven tipler bu ejderhalar
KUDRETLİ BRIEC tam sevilesi ve aşık olunası bir erkek karakterdi... ilk kitabı okuyanlar zaten bilir seriyi bu kitap bence ilk kitaptan da iyiydi.... ama bilmeyenler de okusun ve öğrensin anacım :)




6 Mayıs 2013 Pazartesi


Nora Roberts-GİZEMLİ KOMŞU her Nora kitabı gibi çoook büyük bir keyifle okundu :)
MacGregor serisi takip ettiğim seriler için de en sevdiklerimden biri... bu kitap ise daha önce aşklarını okuduğumuz Genni ve Garnd'ın kızları Cybil ile yine bir İskoç olan Preston'un aşk hikayesini anlatıyordu... Preston'un Cybil'in oturduğu apartmana taşınması ve komşu olmalarıyla başlayan hikaye çok güzel gelişti... erkek kahraman biraz sinir bozucu ve hödük bir tipti ama sonun da yola geldi... kadın karakter çok daha tatlı dışa dönük ve akıllı biriydi... onu daha çoook sevdim :) veee tabi ki bu aşka her zamanki çöpçatanlığı ve ataklığı ile Daniel MacGregor sebep oldu... ben keyif aldım ve herkese tavsiye ediyorum... OKUYUN!!! :)

Lynne Graham-BEN SENDE TUTUKLU KALDIM ise Nora kadar beğenmesem de Arap Prensleri sevenlerin çook hoşlanacağı bir hikaye... burada da erkek karakter anlayışı kıt ve inatçı bir adam çıktı... beni sinirden fıtık sahibi edecekti neredeyse ama kızmız çok yumuşak başlı biriydi ve onu çok çabuk affetti... biraz daha sürünse çok daha iyi olurdu :) güzel bir hikayeydi ama bahtsızlığı Gizemli Komşu hikayesinden sonra okumam oldu sanırım :)

5 Mayıs 2013 Pazar

çok güzel bir kitap ama üç kitap ile tamamlanacak bir seri ve devamını okuma isteğiyle bitiyor... konu (çok sinir bozucu bir yer değil şükür) sonlanmadan bir sonraki kitaba kalıyor... serinin devamını sabırsızlıkla bekliyorum :) tam benim sevdiğim ve okumaya bayıldığım türde bir kitap... Linda farkı da hissediliyor: ) şansımıza her ay serinin bir kitabı çıkacakta fazla beklemeyeceğiz ;) konu farklı bildiğimiz vampirler yada şekildeğiştirenler yada büyücüler yok... bu kitapta güçlerini doğadan alan ateşi yada yıldırımı kullanabilen adamlar var... yada sayılarla arasında psişik bir bağ olan yadaaa empati kuran hatunlar var...
kesinlikle paranormal-ramance sevenler el atmalı bu seriye :))) ayrıca kapak görseli de yakından daha da havalı ve güzel belirtmeden geçemeyeceğim :)
okuyun tavsiyemdir :)

NOT:AYRICA ASIL YORUM 3 KİTAP BİTTİKTEN SONRA YAPILSA DAHA İYİ OLACAK SANIRIM... O ZAMAN DA TOPLU BİR YORUM YAPARIM ARTIK :D

2 Mayıs 2013 Perşembe


Tanrıça serisi benim çoooook severek takip ettiğim bir seri... zaten biz büyük kızlara masal tadında bir seriyi nasıl sevmem... aşk ve mitoloji sevenlere ilaç gibi geleceğini düşünüyorum... bana ilk kitaptan beri keyfi veriyor...
seriye başlarken gece Evi serisi gibi gençlere uygun mudur acaba diye biraz tereddütlüydüm ama şükür ki öyle çıkmadı... 34 yaş itibariyle (34 yaşında ki zat ben oluyorum)gençlik kitapları beni biraz bayıyor...bu kitapta Truva Savaşından sıkılan üç tanrıçamızın (Hera-Athena-Venüs oluyor kendileri) olayları kurcalaması ve karıştırması sonucu gelişen bir hikaye okuyoruz... Tulsa'da yaşan iki modern dünya ölümlüsünü kapıp savaşın ortasına tamamen farklı bedenler ile atıyorlar... hatunlar biri 36 yaşında evlilik ve ilişki danışmanı diğeri 38 yaşında acil servis hemşiresi... çok şirin tiplerdi. ben ikisine de bayıldım... ağızları bozuk ve edepsiz kızlardı... tabi bir de iki adet erkek kahramanımız vardı... biri meşhur Akhilleus namı diğer Aşil(ben Brad Pitt olarak hayal ettim kendisini )diğeri ise kuzeni Patroklos (ben bu ismi sürekli patlaklos diye okudum o ayrı ) ikisi de sarışın ve de yakışıklı adamlardı tabiki!!! Akhilleusumuz içine öfkeli bir canavar girmesi ile lanetlenmişti ama kızımız Kat psiko olaylarından anladığı için ona çoook yardımcı oldu... hikayede karakterlerde çok güzeldi.bildiğimiz bir öyküyü daha aşk ve eğlence dolu bir hale getirmişti yazar... özellikle kadın karakterlerin diyalogları çok güzeldi.. beni epey güldürdü... ben kısaca okuyun bu seriyi veeee İÇİNİZDE Kİ TANRIÇAYI KUCAKLAYIN DERİM :)

1 Mayıs 2013 Çarşamba


Martı Yayınları’ndan çıkmış olan “ SALLY GOLDENBAUM – KIYIYA VURAN HAYATLAR “ adlı kitabı şu an itibariyle bitirmiş bulunmaktayım .

Bu sıralar , bazı sorunların üst üste gelmesi  ve yoğun olmam sebebiyle kitabı ancak bugün bitirebildim . Bu tamamen benden kaynaklanıyor , bunu belirteyim .

Öncelikle kitabın dili çevirmenin de etkisiyle çok sade ve akıcı .Kitapta yazım hatası yok denecek kadar az .Yazı puntosu da tam istediğim gibi idi .

Kitap, biraz Debbie Macomber ‘ın kitaplarına benziyor ama farklı .
Kitap, bir kadının(İsmi : Angie ) esarengiz cinayeti ile başlıyor  ve bu cinayeti çözmeye kararlı insanların birbiriyle arkadaşlık –dostluk ilişkilerini , aile bağlarını ve aynı zaman da  aşkı ve sevgiyi de  okuyorsunuz . Ne yaşanırsa yaşansın asla pes etmeyen ve birbirinden kopmayan insanlar . Cinayeti çözmeye çalışmaları esnasın da , bende acaba ne olacak kim öldürdü , neden yaptı  ?  gibi sorulara cevap bulmaya çalıştım. Her sayfa da heyecanın dorukta olduğu , süprizlerle dolu bir kitaptı, benim için.

Yazar, konuları birbiriyle çok güzel arada bir kopukluk olmadan harmanlamış  ve ortaya güzel , en azından  benim için bir kitap konmuş .

Kısacası , ben bu kitabı çok beğendim .Ve bir puan verecek olsam 10 üzerinden 9 puan verirdim .

Martı Yayınları’na da bu kitabı bizlerle buluşturduğu için çok teşekkür ederim .Serinin devamını bekliyor olacağım ( seri demişken ,sanırım  birbirinden bağımsız kitaplar olacaklar) Saygılarımla….(Duygu)





Aspendos Yayınevi'nden  Yepyeni Konusu da Güzel Bir Kitap ,Geliyor .Serinin ilk kitabı .