RUHUN ATEŞİ...
her ne kadar bitirmemek için oruç-temizlik ve yorgunluk üçlüsünden faydalanıp 5 güne uzatabilmiş olsam da kitabı , yine de bitti... vallahi çok zor ayrıldım ben Shopie'den... baya bir üzüntü duydum... son sayfayı kapatmak istemedim... tek tesellim canım her istediğinde tekrar okuyabileceğimi biliyor olmam
genel de erkek karakterlere aşık falan olurum ama bu sefer tüm sevgim, ilgim Sophie içindi...
yazarımız bence karakter kurgulama işinde nirvanaya ulaşmış... karakterlerin her biri kendi çapında harikaydı... Sophie bi tanem nasıl da sıcak, neşe veren, cesur, içi dışı bir karakterdi... sevmek ve korumak isteği uyandırıyor insanda... ben belki de Sophie'de ki aşka aşık olmuş olabilirim... nasılda kendini düşünmeyen, nasıl da hemen tutuşan, nasıl da yoğun,nasıl da keyifli,nasıl da ruhunun derinliklerinden taşan, nasıl da acemi ama acemiliği ile tutuşturan bir aşktı... yerim ben Sophie'ciğimi
Brendan ise Rita'nın en odun erkek karakteri Connor derken ne oldu bilin bakalım ??
Brendan onu solladı geçti... adam insana saç baş yolduracak kadar ruhsuzdu (şükür ki Sophie'de beş altı kişilik bir ruh gücü ve güzelliği vardı )
yine de farklı bir karakterdi... sinir de olsam okuması keyifliydi... onun ruhsuzluğunu çok iyi hissettirmişti yazar... ve adamın karakteri yüzseksen derece dönüp değişmedi en iyi kısmı buydu bence ... genelde böyle soğuksa karakter yazarlar bir şekilde onu yumuşatır ya da çok neşeli bir tipse seri de onun kitabına sıra gelince bir şekil de o neşeden keyiften eser kalmaz erkek karakter de... bu kitapta o yoktu... Brendan neyse oydu... tabi ki sonradan aşk meşk olaylarına karıştı ve bulaştı ama o maço ve odun halinden pek taviz vermeden kendince aşık olmayı başardı
ilk kitaptan hatırladığımız Adrian ve Deli Kızıl İsabel de kitabı şenlendirdi ki kendileri de çok sevilesi hatta içe sokulası karakterler...
ve dünyanın en iyi kayın validesi Maddy' yi kim sevmez ki!!! ben de çok sevdim....
ama bu kitabın en favori, en muhteşem, en sevilesi, en içe sokulası, en eğlenceli karakteri Kate'di....
o nasıl bir şeydi... kendisi bizzat fırtına yada tsunami olabilir
onun olduğu her bölüm de kitaptan aldığım keyif yüz kat arttı....
yakalayıp mıncıklamak isteği uyandırdı bende
yazarımız Lily' de ki o çirkin karakteri bile o kadar iyi kurgulamış ki benim de sürekli ellerim kaşındı, o gıcık şeyi tartaklamak ve tokatlamak istedim
kitabın konusu zaten harikaydı.... son derece keyifle okunan sayfaların su gibi aktığı bir kitap bu.... her Rita kitabı gibi
amma benim Rita Hunter sevgimin en önemli sebebi kurduğu cümleler... o nasıl güzel cümlelerdir kardeşim!!!!
yani kitabı okumuyor da izliyor gibi hissediyorum okurken... her karakteri ve sahneyi gözümde canlandırabiliyorum... sonra öyle ince espriler var ki kelimelerin arasın da bool boool keyif aldım... ama hüznü ve üzüntüyü de çok güzel anlatıyor... yazarın kurduğu cümleler tam yerine tesir ediyor... konuyu ve durumu tam benim anlamaya uygun olduğum gibi yada benim içime işleyecek şekilde anlatıyor... ben Rita Hunter kelimelerine en az kendisi kadar hayranım
veee kapak reminden bahsetmeden olmaz... yine resimde ki sahneyi birebir okuduk... nerede çıkacak acaba bu sahne derken farklı bir heyecan katıyor okuma keyfime
şimdi sırada KALBİN ATEŞİ için gün saymak var.... onu da en kısa okumayı çoooook isterim... yazarımız o kitapta nasıl bir aşk yaratacak merak içindeyim.... bizi çok bekletme Rita!!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder