YENİDEN BAŞLAMAK İÇİN GÜZEL BİR GÜN-Liane Moriarty
şanslı kitap günlerimde okuduğum ve
şansımı devam ettiren bir kitap oldu...
öncelikle yeni bir yayınevinden çıkmış bir kitap olduğu için
çevirinin çoook güzel olduğunu ve
baskıda hiç bir kusur olmadığını belirtmek isterim...
bir harf hatası bile yoktu!!!
kitabın kapağı ve
ayrıca ilk sayfadaki çiçek desenleri çoook hoştu...
ben sevdim
490 sayfalık bir kitap ve hızınızı alamazsanız tek
seferde okuyup bitirebileceğiniz kadar akıcı bir anlatımı var...
ben ilk başladığımda şöyle bir bakınayım derken 176 sayfa birden okudum...
kısaca yazarın anlatımı harika...keyifli bir dili var...
olayları kötü tarafından değil de şöyle bir eğlenceli tarafından görelim der gibi ...
konusunu da çok sevdim...
39 yaşında ki Alice spor salonunda step yaparken düşer, kafasını vurur ve
hafızasını kaybeder...
kendine geldiğinde ise on sene uçup gitmiştir ve
29 yaşında olduğunu düşünür...
bundan sonrası bildiğiniz arapsaçı...
her şey şok etti Alice'i... anlaması, alışması zaman aldı...
onun 29 yaşında iken bildiği her şey değişmiş ve
onun beklediği yönde gelişmemişti..
tüm bunları sindirmeye çalışmasını okumak sayfaların
hızla akıp gitmesine neden oldu...
ayrıca sadece Alice'i değil ablası Elisabeth,
büyük annesi Franny de bu hikayede aktif bir rol üstlenmişti...
bu hem aile, hem de bir aşk hikayesiydi...
aynı zaman da insanın yıllar geçtikçe nasıl değiştiğinin,
ama çoğunlukla değişimin farkına varmadığının ve henüz genç ve
umutlu halimizle bu yeni halimizin arasında ki çok büyük farkların hikayesiydi...
o genç ruhumuzun ve yaşlanmış,
yıpranmış ruhumuzla karşılaşması çok ilginç oluyor
ben kitabı yorumdan da anlaşılacağı üzerine çoook sevdim...
farklı konusu ve konuya yaklaşımı ile yazar benim sevgimi kazandı...
artık takipçisiyim
ve Neo Kitap'ı da tebrik etmek istiyorum çünkü
yayın hayatına harika bir kitap ile giriş yapmışlar...
umarım devamı da böyle olur
30 Ekim 2013 Çarşamba
27 Ekim 2013 Pazar
ŞANS BİLEKLİĞİ-Cathy LAMB tüm uğraşlarıma rağmen bitti…
3 gündür yavaş yavaş okuyorum ama bitti…
bazı kitaplar vardır bitmesini istemezsiniz işte bu kitapta onlardan biri…
kitap ve karakterlerle aramda çok güçlü bir bağ oluştu ve elvada demek çok zor oldu…
son sayfayı okurken bildiğiniz üzüldüm…
Stieve’den ayrılmak ondan kopmak istemedim…
şu an ne mi yapmak istiyorum?
önüme çıkan herkese ŞANS BİLEKLİĞİ’ni okuyun demek istiyorum…
benim kadar kitabı, konusunu, karakterlerini sevin demek istiyorum…
ölen kızkadreşin acısı 24 yıl geçse de nasıl azalmaz
okuyun, öğrenin istiyorum…
bir sürü dert ve keder için de ve kötü insanların
elinde de büyüseniz
içinizde ki sevgi hiç bitmezmiş onu öğrenin istiyorum…
dış görünüşene göre yargılanmanın insana ne
kadar üzüntü verdiğini,
bir kişinin bile onu yargılarken neden bu halde
olduğunu merak etmemesinin
daha da üzücü olduğunu okuyun ve aklınızda kalsın istiyorum…
üç psikolojik bunalımlı insanın birbirine ne kadar
değer verdiğini, sevdiğini ne kadar düşkün olduğunu
okuyun ve benim gibi içniz cız etsin istiyorum…
Stieve ve ailesini benim kadar sevin ve bağlanın istiyorum…
çünkü biraz çatlak olsalar da oldukça sevilesi insanlardı…
sanırım o çatlaklıkları onlara olan sevgimin en büyük nedeni
onların birbirine bağlılığı okunmaya ve uğruna göz yaşı dökmeye değerdi..
Stieve’nin başından geçen trajik olaylardan sonra nasıl içine kapandığını,
nasıl özsaygısını yitirdiğini, kendini nasıl suçladığını
ve bunları atlatmak için kendini nasıl yemeğe
verdiğini okurken onunla birlikte yaşıyorsunuz…
sonra iyileşmeye çalışırken, kabuğundan çıkmaya uğraşırken,
daha fazla insana güvenmeye ve sevmeye
uğraşırken onunla birlikte korkuyor,
şüphe duyuyor, keşfediyor ve mutlu
olmaya cesaret ediyorsunuz …
zaten yazarın kabiliyeti de burada,
ilk sayfadan itibaren okuyucuyu
kitaba bağlıyor, konuya hapsediyor…
özellikle kurduğu cümleler duyguları o kadar
iyi ifade ettiki benim için
yazarın kalemine tekrar hayran oldum…
bazı yazarlar böyledir…
onlar bir cümle kurar siz bir dünya duygu,
düşünce, olay anlar ve yaşarsınız…
işte Cathy Lamb da onlardan biri…
beni m yorumlarıma az çok göz atmışsanız bilirsiniz ki
ben genelde okuduğu her kitabı beğenme eğilimde olan biriyim…
ama bazı yazarlar sevmenin ötesindedir benim için …
bunlar öyle çok da fazla değildir…
Laurell K. Hamilton ve Rita Hunter’dan sonra
işte Cathy Lamb’de benim için artık o katagoride…
kurduğu cümlelerin güzelliğne,yarattığı kurgu dünyanın ihtişamına
ve karakterlerinin her birine aşık oluyorum….
yorumum uzadı da uzadı biliyorum…
buraya kadar okumayı başardıysanız ne mutlu bana…
bu kadar yazdığım şeylerin özeti ise bu kitabı MUTLAKA OKUYUN!!!
bence çook seveceksiniz
3 gündür yavaş yavaş okuyorum ama bitti…
bazı kitaplar vardır bitmesini istemezsiniz işte bu kitapta onlardan biri…
kitap ve karakterlerle aramda çok güçlü bir bağ oluştu ve elvada demek çok zor oldu…
son sayfayı okurken bildiğiniz üzüldüm…
Stieve’den ayrılmak ondan kopmak istemedim…
şu an ne mi yapmak istiyorum?
önüme çıkan herkese ŞANS BİLEKLİĞİ’ni okuyun demek istiyorum…
benim kadar kitabı, konusunu, karakterlerini sevin demek istiyorum…
ölen kızkadreşin acısı 24 yıl geçse de nasıl azalmaz
okuyun, öğrenin istiyorum…
bir sürü dert ve keder için de ve kötü insanların
elinde de büyüseniz
içinizde ki sevgi hiç bitmezmiş onu öğrenin istiyorum…
dış görünüşene göre yargılanmanın insana ne
kadar üzüntü verdiğini,
bir kişinin bile onu yargılarken neden bu halde
olduğunu merak etmemesinin
daha da üzücü olduğunu okuyun ve aklınızda kalsın istiyorum…
üç psikolojik bunalımlı insanın birbirine ne kadar
değer verdiğini, sevdiğini ne kadar düşkün olduğunu
okuyun ve benim gibi içniz cız etsin istiyorum…
Stieve ve ailesini benim kadar sevin ve bağlanın istiyorum…
çünkü biraz çatlak olsalar da oldukça sevilesi insanlardı…
sanırım o çatlaklıkları onlara olan sevgimin en büyük nedeni
onların birbirine bağlılığı okunmaya ve uğruna göz yaşı dökmeye değerdi..
Stieve’nin başından geçen trajik olaylardan sonra nasıl içine kapandığını,
nasıl özsaygısını yitirdiğini, kendini nasıl suçladığını
ve bunları atlatmak için kendini nasıl yemeğe
verdiğini okurken onunla birlikte yaşıyorsunuz…
sonra iyileşmeye çalışırken, kabuğundan çıkmaya uğraşırken,
daha fazla insana güvenmeye ve sevmeye
uğraşırken onunla birlikte korkuyor,
şüphe duyuyor, keşfediyor ve mutlu
olmaya cesaret ediyorsunuz …
zaten yazarın kabiliyeti de burada,
ilk sayfadan itibaren okuyucuyu
kitaba bağlıyor, konuya hapsediyor…
özellikle kurduğu cümleler duyguları o kadar
iyi ifade ettiki benim için
yazarın kalemine tekrar hayran oldum…
bazı yazarlar böyledir…
onlar bir cümle kurar siz bir dünya duygu,
düşünce, olay anlar ve yaşarsınız…
işte Cathy Lamb da onlardan biri…
beni m yorumlarıma az çok göz atmışsanız bilirsiniz ki
ben genelde okuduğu her kitabı beğenme eğilimde olan biriyim…
ama bazı yazarlar sevmenin ötesindedir benim için …
bunlar öyle çok da fazla değildir…
Laurell K. Hamilton ve Rita Hunter’dan sonra
işte Cathy Lamb’de benim için artık o katagoride…
kurduğu cümlelerin güzelliğne,yarattığı kurgu dünyanın ihtişamına
ve karakterlerinin her birine aşık oluyorum….
yorumum uzadı da uzadı biliyorum…
buraya kadar okumayı başardıysanız ne mutlu bana…
bu kadar yazdığım şeylerin özeti ise bu kitabı MUTLAKA OKUYUN!!!
bence çook seveceksiniz
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)